Zor günlerden geldik. Yine zor günler geçiriyoruz. Ancak biliyoruz ve iman ediyoruz ki, her zorluğun ardından bir kolaylık gelecek, her zahmetin ardından bir rahmete kavuacağız.
Ümitvarız; yarınımız bugünden daha güzel, daha müreffeh olacak.
Ülkemiz hiç beklemediği ve hiç de hak etmediği talihsiz bir darbe girişimini yaşadı. Ancak millet bir destan yazarak bu darbe girişimini püskürttü.
Bu yazılan destanın baş aktörlerinden birisi de medya dedişimiz, yazılı ve görsel basın organlarıydı.
Gazetelerin, televizyonların top yekun bir basının neler yapabildiğini 15 Temmuzda bizzat gördük ve yaşadık.
Özgür, bağımsız, ilkeli yurtsever basın organları demokratik parlamenter sistemin adeta sigortasıdır.
Yerel basın ise basının ana çekirdeği, ilk mektebidir.
Yeşil Bor gazetesi olarak, kurulduğumuzdan beri, tek hedefimiz, yayın politikamız ve idealimiz; devletimizin bütünlüğü, milletimizin birliği, vatanımızın selameti ve bayrağımızın semalardaki özgürlüğü, memleketimizin dirliği olmuştur.
Yegane parolamız; tek devlet, tek millet, tek vatan tek bayrak olmuş, bunun dışındakiler teferruat olarak görülüp bilinmiştir.
Devlet ile vatandaş arasında köprü olunmuş, vatandaşın ihtiyaç ve şikayetlerini ilgililerin görüp duyması sağlanmış böylece pek çok sorun vatandaşın lehine çözülmüştür.
Yeşil Bor gazetesi arşivleri, memlekete yapılan pek çok yatırımların önerileri, ilk gündeme getirilmeleri ve müjdeleri ile doludur.
Anadolu bozkırının tam ortasında dal budak atan bu yarım asırlık çınarın dalları nice kumrulara, nice posta güvercinlerine aşiyan olmuş, bu ulu çınarın gölgesinde de nice yolcular gölgelenmiştir.
Gazeteci olmak zor meslekler arasında yer alır. Gazeteci olmak zordur elbette ; lakin yerel gazeteci olmak daha da zordur.
Yürek ister, cesaret ister, fedakarlık ister, bilgi -birikim fikir ister. Yerel gazeteciliğin öyle insan nefsine hoş gelip, haz veren getirisi yoktur.
Yerel gazetecilik kariyer için değil, ideal için yapılır.
Manşetten atılan bir haberin, bin bir heves ile yazılan bir makalenin, usta bir şair edası ile karalanan ilk dizelerin mürekkep kokulu gazete sayfalarından tekrar tekrar okunmasının zevki ve hazzı tarif edilemez.
Çözümüne sebep olunan bir meselenin, memlekete yapılacak bir hizmete ön ayak olmanın yahut bir yanlışın düzeltilmesinin verdiği vicdani rahatlığın tarifi ve karşılığı yoktur.
Tüm bunlar gönüne alındığında gazetemizin kurucusu merhum H. Molla ŞİMŞEK’in nasıl bir öngörü fikir ve ideal sahibi olduğu ortaya çıkar.
Kurucumuz merhum H. Molla Şimşek’i ve çok zamansız ve beklenmedik şekilde aramızdan ayrılan sahibimiz Mahmut Şimşek’i rahmet ve minnet ile anıyoruz.
50 yıllık yayın hayatı süresince gazetemize katkıda bulunan emeği geçen tüm çalışanlarımızı, yazarlarımızı şairlerimizi ve diğer fikir işçilerimiz ile tüm okuyucularımızı şükran ile yad ediyor ölenlerine rahmet kalanlarına uzun ömürler diliyoruz.
Daha nice 51. Yıllara ulaşmak ümidi, duası ve temennisi ile…