Bağcılık kültüründe tarihi bir mirasa sahip olan Niğde’de sektörün yeniden canlandırılmasına katkı vermek için Üniversitemiz Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi uygulama ve araştırma sahasında “Üzüm Koleksiyon Bağı” kuruldu.

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün İl Özel  İdaredeki bütçesi tarafindan finanse edilen "Niğde İli Bağcılığının Geliştirilmesi ve Asma Fidanı Üretim Altyapısının Oluşturulması" projesi kapsamında Niğde'de kaybolmaya yüz tutmuş yerel üzüm çeşitlerini korumak, farklı kullanım alanlarına göre üzüm çeşitlerinin adaptasyonunu araştırmak ve bölge için en uygun çeşitleri çoğaltmak ve Niğde'de bağcılığı yeniden canlandırmak için ilk aşamada yaklaşık 70 genotipten oluşan "Üzüm Koleksiyon Bağı" oluşturuldu.

Bor yolu üzerindeki Merkez Yerleşke içinde eski üzüm bağının olduğu alan tesviye edilerek, sulama altyapısı, telli terbiye sistemi ile modern ve örnek bir üretim tesisi kuruldu. 

Üniversite Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Mustafa Özden, devam eden proje hakkında bilgiler verdi. Niğde’nin bilinen yerli üzümlerinin yanında muhafazaya uygun, pazar değeri yüksek kurutmalık ve sofralık üzüm çeşitlerinin adaptasyonlarını araştırarak üreticiye yeni çeşit tavsiyesinde bulunarak bu çeşitlere ait aşılı asma fidanı üretimini gerçekleştirmeyi hedeflediklerini ifade eden Doç. Dr. Özden, "Amacımız, proje kapsamında Niğde’de geçmişten günümüze ulaşmış fakat kaybolmaya yüz tutmuş (Sergi Karası, Nuniyar, Gevşen, Kavak Yaprağı, Kara Şabı, Mor Şabı vb.) yerel üzüm çeşitlerimizi korumak, çoğaltmak ve tekrar üreticilerimize teslim etmek" dedi.

Projenin birinci aşamasında damlama sulama ve telli terbiye yardımıyla aşılı asma fidanı üretim altyapısı oluşturuldu. İkinci aşamada ise, en az 51 asma genotipinden oluşan sofralık, kurutmalık ve şıralık üzümlerle 20 dekar modern bağ tesisi kuruldu.

Doç. Dr. Mustafa Özden, Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) bünyesinde faaliyet gösteren Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü ile proje kapsamında ortak çalışma yürüttüklerini belirtti. İşbirliği kapsamında, Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü tarafından uzun süren ıslah çalışmaları sonucu çeşide dönüşen ve tescil sürecini tamamlayan 7 adet yeni sofralık üzüm çeşidinin performans testlerinin yapılması da projeye dahil edilerek, geliştirilen çeşitlerin (Efem, Beyra, Manisa Pembesi, Sipil Karası, Ece, Mesir, Lidya) fidanları koleksiyona dahil edilerek toprakla buluşturulmuştur.

Yeni Çeşit Adayına Şehidimiz Ömer Halisdemir’in Adı Verilecek

Doç. Dr. Mustafa Özden, Manisa Bağcılık Enstitüsü’nün, tescil sürecindeki beyaz, iri taneli, verimli, sofralık üzüm yeni çeşit adayına, 15 Temmuz Şehitlerimizden ve Üniversitemize de adı verilen kahraman askerimiz Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir’in ismini vermek istediklerini de ifade ederek, bu çeşit adayının fidanlarının da dikildiğini sözlerine ekledi.

Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Emin Çalışkan yaptığı açıklamada, Fakültenin misyonunun eğitim, bilgi ve teknoloji yoluyla bölgesel kalkınmaya destek vermek olduğunu, bu bağlamda yerel değerlerinin korunması ve geliştirilip tekrar üretime kazandırılmasının çok önemli olduğunu ifade etti.

Bağcılığın, Niğde'nin çok eski bir kültürü olduğunu, bu projenin hem Niğde'de bağcılığı yeniden canlandırılması açısından hem de Fakültenin araştırma ve uygulama faaliyetleri açısından çok önemli bir adım olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Emin Çalışkan, bağ kurulan alanın Üniversiteye devrinden önce geçmişte yine bağ olarak kullanıldığını ancak çok uzun süredir atıl durumda olduğunu ve Fakültenin karşısında kötü bir görüntü oluşturduğunu aktararak, proje ile bu alanın aslına uygun olarak yeniden bağ olarak tesis edildiğini söyledi ve kreş ile bağ arasında kalan diğer boş alanında bir yıl içerisinde, başta lavanta olmak üzere tıbbi ve aromatik bitkiler bahçesi haline getirileceğini sözlerine ekledi.

Konu ile ilgili açıklamasında, Üniversitenin mevcut Stratejik Planında Enerji, Nanoteknoloji ve Gıda-Tarım’ın stratejik öncelikler olarak belirlendiğini ifade eden Rektör Prof. Dr. Muhsin Kar, “Çevresel faktörlerdeki radikal değişiklikler ve mevcut ürün deseninin neden olduğu sorunlar, araştırmacıları yeni arayışlara yöneltiyor. Bir yandan küresel ısınma ve iklim değişikliğinden kaynaklanan baskı ve diğer taraftan artan nüfus, kuraklığa dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesini zorunlu hale getiriyor. Ayrıca gıda güvenliği çok önemli hale geliyor. Bütün bu kısıtlar, üniversitemizin toplumsal fayda görevi ile birleştiğinde, bizim harekete geçmemizi sağlıyor. Üniversite olarak, hedeflerimizden biri de Niğde bağlarının yeniden canlandığını ve türkülerdeki gibi yeniden yeşerdiğini görmek” dedi.